Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
16/06/2023 2023-10-13 13:55Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Genel Bilgiler
Hastanemizde kulak, burun, boğaz ve baş-boyun hastalıklarının tedavi hizmetleri, en son bilimsel ve teknolojik gelişmelerle desteklenerek özenle sunulmaktadır. Alanında uzmanlaşmış ekiplerimiz, hastalarımıza en ileri yöntemleri kullanarak en etkili tedavileri sağlamaktadır.
Anabilim dalımız, Prof. Dr. Tali Ural tarafından 1966’ da kurulmuştur.. İlk olarak Erzurum Numune Hastanesi bünyesinde faaliyetine başlamıştır. 1977 yılında, halen hizmet verdiği Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşınmıştır. Prof. Dr. Tali Ural’ın emekliliğinden sonra 1994 yılında Prof. Dr. Süleyman Şirin, 2000 yılında Prof. Dr. Yavuz Sütbeyaz, 2006 yılında Prof. Dr. Enver Altaş Anabilim Dalı Başkanlığı görevini sürdürmüştür. 2014 yılı itibariyle Anabilim Dalı Başkanlığı görevini Prof. Dr. Bülent Aktan yürütmektedir.
Anabilim dalımız halen iki profesör, altı doçent, bir uzman ve onbir asistan kadrosuyla hizmet vermektedir. Birimimizde 43 yıldır asistan eğitimi verilmektedir. Anabilim dalımız asistan eğitiminde, Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Yeterlilik Kurulu Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme Komisyonunun hazırlamış olduğu Uzmanlık Çekirdek Eğitimi Programı (UÇEP)’i 2007 yılından itibaren uygulanmaktadır.
HİZMETLERİMİZ
Kliniğimiz geniş bir hasta popülasyonuna hizmet vermektedir. Servisimizdeki yatak sayısı 36 olup doluluk oranı %95’dir. Yıllık poliklinik sayımız ortalama 52.000, yıllık ameliyat sayımız ortalama 2800`dür. Tanı ve Tedavi Üniteleri olarak; BERA, otoakustik emisyon, odyometri, immitansmetre testleri yapılabilmektedir. Akustik rinometri, rinomanometri, fleksibl ve rijid endoskopik muayeneler kliniğimizde kullanılan diğer tanı araçlarıdır. Ameliyatlarımız her gün 2 oda olacak şekilde merkez ameliyathanede yapılmaktadır. Kliniğimizde; endoskopik ve endoskopik olmayan sinüs cerrahileri, rinoplasti, kronik otit cerrahileri, stapez cerrahisi, fasial sinir cerrahisi, maksillo-fasiyal cerrahiler, horlama ve uyku apnesi cerrahileri, tiroid cerrahisi ile larinks (gırtlak), farinks (yutak), oral kavite (ağız içi ve etrafı), tükrük bezi ve tiroid kanserlerinde radikal ve fonksiyonel kanser cerrahileri yapılmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Her burun tıkanıklığı ameliyat gerektirir mi?
Hayır gerekmez. Burun tıkanıklıklarında tedavi tıkanıklığa neden olan hastalığa göre planlanmaktadır. Burun tıkanıklığı başlığı altında belirtildiği üzere alerjik rinitli hastalarda ilaç tedavisiyle çok başarılı sonuçlar alınabilirken burun eğriliklerinde ameliyat gereklidir.
Burun kemik eğriliği nedeniyle ameliyat olunca burun tıkanıklığı tekrarlar mı?
Başarılı bir ameliyat sonrası burnunuza ciddi bir darbe almadığınız takdirde burun eğriliğiniz tekrarlamaz ve burun tıkanıklığı yenilemez. Ancak burun etlerine yönelik yapılan müdahalelerde özellikle alerjik bir durumunuz varsa burun etleriniz yeniden büyüyerek burun tıkanıklığına sebep olabilir.
Burun tamponu kullanmadan burun ameliyatı yapılabilir mi?
Günümüzde hem burun orta bölmesine ait eğriliklerin düzeltildiği cerrahi işlemler hem burun etlerine yönelik ameliyatlarda ve hem de sinüzit ameliyatlarında çoğunlukla tampon kullanılmamaktadır. Bazı kanama şüphesi olan hastalarda ve çoklu cerrahi işlem uygulanan hastalarda burun içinde yapışıklık oluşmasını önlemek amacıyla burun tamponu kullanılmaktadır. Ancak günümüzde kullanılan tamponlar hem takılması hem çıkarılması son derece kolay olan tamponlardır.
Burun tıkanıklığım için ameliyat olursam horlamam geçer mi?
Horlama çok yönlü değerlendirilmesi gereken bir hastalıkdır. Uykuda solunum durması şikayeti ile birlikte olduğunda ciddi kalp hastalıkları, inme gibi hastalıklara zemin hazırlar. Bu nedenle horlamanın şiddetinin ve sebebinin saptanması önemlidir. Horlama obezite, yumuşak damak, burun, gırtlak, dil ve yüz anomalileri ile ilişkili olabileceği gibi santral yani beyin kaynaklı da olabilir. Bu nedenle sebebin saptanması önemelidir. Bazı durumlarda uykuda solunum durması ve horlama şikayetleri ameliyatla artabilir. Polisomnografi (uyku testi) testi yapılarak hastalığınızın değerlendirilmesi ve muayeneyle tıkanıklığın yerinin saptanması sonrasında ameliyat kararı verilmesi uygun olacaktır.
Uzun süreli burun spreyi kullanabilir miyim?
Burun spreylerini doktorunuzun önerdiği süre ve şekilde kullanmanız önemlidir. Bazı burun spreylerinin uzun süre kullanımı burun tıkanıklığınızın artmasına ve nefes alabilmek için burun spreyine bağımlı hale gelmenize neden olabilir. Ayrıca doğru şekilde kullanılmayan burun spreyleri burun kanamalarına neden olabilir.
Sinüzit tedavi edilmezse ne olur?
Sinüzit enfeksiyonları, komşu doku ve kemik yapılarının da enfekte olmasına sebep olabilir. Gözle ilgili komplikasyonlar gelişebilir ayrıca faranjit, larenjit, ses kısıklığı gibi gırtlağı ilgilendiren hastalıkları tetikleyebilir. Hatta şiddetli iltihaplanmaların olduğu durumlarda enfeksiyon beyne gidebilir ve bu durum menenjit ve beyin apsesi gibi ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.
Geniz eti ameliyattan sonra tekrarlar mı?
Hastaların çok büyük kısmında ameliyat yeterli olur ve ikinci bir ameliyat gerekmez. Ancak düşük oranda özellikle küçük yaşta ameliyat olan hastalarda geniz eti yeniden büyüyebilir ve ikinci ameliyat gerekebilir.
Her sinüzit olduğumda antibiyotik kullanmalı mıyım?
Sinüzitlerin çok büyük kısmı viraldir. Antibiyotik kullanılmamalıdır. Sadece bakteriyel olduğu durumda doktorunuzun önerisiyle antibiyotik kullanmalısınız.
Tükrük bezi ameliyatları yüz felci yapar mı?
Tükürük bezi ameliyatlarında yüz felci geçirme riski vardır. Yüz kaslarımızı çalıştıran sinir yanakta yer alan parotis adı verilen tükürük bezinin içinden geçmektedir. Bu nedenle bu tükürük bezine yapılacak cerrahi işlemlerde geçici veya kalıcı yüz felci olabilir. Eğer tümör iyi huylu ve sinire yapışık değilse risk çok düşüktür.
Boynumdaki lenf bezi kesinlikle kanser belirtisi midir?
Baş-boyundaki lenf nodu kabalaşmaları çocuklarda çoğunlukla basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna yada doğuştan olan kitlelere bağlı iken yetişkinlerde daha yüksek oranda kanser belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Ancak yine de her lenf bezi büyümesi kanser değildir ve ileri incelemeler gerektirir. Ayrım KBB hekimi tarafından yapılacak muayene, kan tahlilleri, görüntüleme tetkikleri ve gerekirse biyopsi ile yapılabilir.
Gırtlak kanseri ameliyatından sonra konuşulabilir mi?
Yapılacak ameliyata göre kendi sesinizle veya ses protezleri ile konuşabilirsiniz. Gırtlağın bir kısmının alındığı ameliyatlarda ses kalitesi bozulmakla birlikte kendi sesinizle konuşmanız mümkündür.
Uzun süredir ses kısıklığım var, gırtlak kanseri olabilir miyim?
İki haftadan uzun süren ses kısıklıklığınız varsa doktorunuza müracaat etmeniz gereklidir. Uzun süreli ses kısıklıkları sesin kötü kullanımına bağlı olarak gelişen nodül, polip gibi iyi huylu kitlelerin belirtisi olabileceği gibi kanser belirtisi de olabilir.
Bölüm Doktorları
Sağlık Rehberi
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları bölümü ile ilgili yazılar.