Akciğer Kanseri İçin Öneriler – Prof. Dr. Atilla Eroğlu

Prof. Dr. Atilla Eroğlu
Haberler

Akciğer Kanseri İçin Öneriler – Prof. Dr. Atilla Eroğlu

Prof. Dr. Atilla Eroğlu, “En azından 40 yaşından sonra yılda bir hekime gelip basit bir akciğer filmi çektirerek kanseri erken dönemde teşhis edip tedavisini yaptırabiliriz.” dedi.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Eroğlu, dünyada en sık görülen ve erken belirti vermeyen akciğer kanserinde erken teşhis ve tedavi için “40 yaşından sonra yılda bir akciğer filmi” çekilmesini önerdi.

Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde Göğüs Cerrahi Kliniği sorumlusu da olan Eroğlu, dünyada en sık akciğer kanserinin görüldüğünü söyledi.

Kadın ve erkeklerde en sık görülen bu kanserin erken belirti vermediğini ifade eden Eroğlu, “Dünyada yılda yaklaşık 10 milyon kişi kanserden ölüyor ve bunun yaklaşık 2,5 milyonu akciğer kanserinden ölüyor.” dedi.

Eroğlu, hastaların yarısından çoğunun doktora geç gitmesinden dolayı kanserin ileri aşamada tespit edildiğini aktardı.

Ülkede yılda yaklaşık 40 bin yeni akciğer kanseri teşhis edilmesine rağmen sadece 10 bininin ameliyatla zamanında tedavi edildiğini anlatan Eroğlu, “Biz kanserden değil, kanserin geç teşhis edilmesinden korkuyoruz. Erken dönemde kanser geldiğinde yüzde 90’a varan tedavi başarısı oluyor, geç geldiğinde bu oran düşüyor. Akciğer kanserinde diğer kanserlerde olduğu erken teşhis, doğru tedavi hayat kurtarır.” diye konuştu.

Dünyada ve Türkiye’de akciğer kanserinin en sık görülme sebebinin sigara kullanımı olduğuna dikkati çeken Eroğlu, “Sigara tüm kanserlerde en önemli etken. Özellikle 40 yaşından sonra günde 1 paket ya da üstü sigara içmiş kişiler belli dönemlerde mutlaka hekime müracaat edip tetkik yaptırmalı. En azından 40 yaşından sonra yılda bir hekime gelip basit bir akciğer filmi çektirerek kanseri erken dönemde teşhis edip tedavisini yaptırabiliriz.” ifadelerini kullandı.

“Bu basit keyfi bırakamıyoruz”

Nefes darlığı, balgamda kan ve göğüs ağrısı gibi belirtileri olanların mutlaka doktora müracaat etmesini isteyen Eroğlu, “Sigaranın sebep olduğu hastalıklardan her yıl Türkiye’de 110 bin kişi vefat ediyor ve bu vefatların çoğunluğu sigaranın sebep olduğu akciğer kanserine bağlı ölümler. Kalp hastalıklarının, kalp krizinin birinci sebebi sigara. Kanserden uzak durmak isteyenler mutlaka sigaradan da uzak durmalı. Sigara bizi ölüme götüren bir hastalığa sebep oluyor ve bu basit keyfi bırakamıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Eroğlu, akciğer kanserinin genellikle 40-50 yaş gruplarından sonraki yaş gruplarında ve erkeklerde sık görüldüğünü, son zamanlarda özellikle Marmara, Ege ile Batı ülkelerinde erkekler kadar kadınların da sigara içmeye başlamasıyla kadın erkek arasındaki dengenin gitgide eşitlendiğine dikkati çekti.

Sigarayı 40 yaş altında bırakanlar tertemiz akciğere sahip oluyor

Genç yaşta onlarca akciğer kanseri hastasının olduğunu dile getiren Prof. Dr. Eroğlu, şöyle devam etti:

“30 yıllık meslek hayatımda yaklaşık 30 bin ameliyat yaptım, bunun belki 3’te biri akciğer kanseri. 40 yaş altında sigarayı bırakırsak yaklaşık 10 yıl içinde sigara içmemiş gibi taptaze, tertemiz akciğere sahip olabiliriz. 40 yaşından sonra ise sigarayı bırakanlarda yaklaşık 10 yıllık sürede kanser olma riski yüzde 50 azalıyor. Özellikle 50-60 yaş altında dahi sigarayı bıraktıklarında 1 yılda kalp krizi riski yarı yarıya düşüyor. Onun için de zararın neresinden dönülürse kardır. Hangi yaşta olursa olsun 80 yaşında dahi olsak, 3 yıllık ömrümüz bile kalsa, ömrümüzün daha konforlu olmasını istiyorsak mutlaka sigarayı bırakmalıyız.”

Sigarayı bırakanların bolca su tüketip sebze ve meyveden zengin diyetle beslenmelerini isteyen Eroğlu, ekmek ve kırmızı etin yanı sıra obeziteden, kirli hava ve sigara içilen kapalı ortamlardan uzak durulmasını önerdi.

“Sigara içmekle egzoz gazı solumak aynı şeydir”

Sigaranın içinde yaklaşık 60 kanser yapıcı zararlı madde olduğunu vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:

“Sigaranın içerisinde katran ve karbonmonoksit var. Sigara içenlerde 1 yılda, yaklaşık 3 kilo katran vücuttan geçiyor ve vücudun en hassas organı akciğerlerdir. Ameliyatta çok sigara içmiş olanların akciğerlerini simsiyah görürüz ama çocuklarda ise ‘kuzu ciğeri’ deriz ya tertemiz akciğerler var. Sigara dumanının oluşturduğu kimyasallar akciğerlerde birikiyor. Birikme sonucu oradaki hücrelerin karakterini değiştiriyor ve kanser oluşturuyor. Sigaradaki karbonmonoksit aslında egzoz gazıyla aynı, sigara içmekle egzoz gazı solumak aynı şeydir.”

Eroğlu, elektronik sigaranın da normal sigaradan farkının olmadığını vurgulayarak, gençler başta olmak üzere herkesi sigaranın zararlı etkileri konusunda uyardı.

Kaynak: AA

Aydınlatma Metni